Haber Arşivi

BOZÜYÜK TSO'DAN KDV KANUNU İLE İLGİLİ RAPOR

  • 07.02.2012
  • bozuyuktso

 

Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası  Maliye Bakanlığı ve Vergi Konseyi'ne TOBB aracılığı ile iletilmek üzere Katma Değer Vergisi Kanunu ile ilgili görüş ve önerilerini bir rapor halinde sundu.

 

Geçtiğimiz günlerde  Bozüyük TSO dan yürürlükte bulunan Katma Değer Vergisi Kanunu ile ilgili olarak TOBB tarafından yürütülen çalışmalarda kullanılmak üzere talep edilen Raporumuz TOBB'a iletildi.

 

Bozüyük TSO tarafından Milletvekilleri, Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı, Vergi Dairesi ve Yeminli Mali Müşavir, Mali Müşavirler ve Meslek Mensuplarından istenen yazılı görüşler doğrultusunda oluşturulan Katma Değer Vergisi Kanunu ile ilgili görüşler 10 madde halinde bir rapor olarak düzenlenmiştir.

 

Raporda Yüksek KDV Oranlarının düşürülmesi, KDV den Belediyeler Yerel Yönetimler olarak pay ayrılması, Belediyelerin ödediği KDV lerde Mahsuplaşmaya gidilmesi,  Tasfiyeye giren Şirketlerin veya mükellefiyeti terk edenlerin KDV iadeleri, KDV de müteselsil sorumluluk uygulamasının yarattığı problemler, İhracatçı Firmalar ile yine sektörel olarak Maden İşletmecilerinin uygulamada yaşadıkları sıkıntı ve problemlere yer verildi.

 

 

 

"BOZÜYÜK TİCARET VE SANAYİ ODASI

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE İLGİLİ ÖNERİLER

 

         ÖNERİ :1- KDV Kanunu Madde-10:  Vergiyi doğuran olay,  A) fıkrasında mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması şeklinde kanunda yer almaktadır.

          Oysa gelir vergisi kanununda Serbest meslek kazancının tespiti ile ilgili  Madde-67- Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısı ile yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. .., şeklinde kanunda yer almaktadır.

           Her iki kanunun bu çelişen maddeleri sonucu serbest meslek mensuplarınca uygulamada tereddütler oluşmakta ve gereksiz yere ihtilaflara düşülmektedir.

          Katma değer kanununun ilgili 10. Maddesinin a fıkrasına ilave olarak serbest meslek faaliyetlerinde kdv tahsilat esnasında doğar” şeklinde bir düzenleme yapılması yerinde olacaktır. 

 

         ÖNERİ:2-Tasfiyeye giren şirketlerin veya mükellefiyeti terk edenlerin indiremedikleri katma değer vergisinin kendilerine iade edilmesinin sağlanması.

 

        ÖNERİ:3-KDV’de Müteselsil sorumluluk uygulaması sonucu yasalara uyan mükellefler mağdur durumda olmaktadırlar. Yapılacak vergi incelemelerine defter ve belge getirmeyen veya ibraz etmeyen art niyetli mükelleflerin ödenmeyen KDV’leri vergi dairelerince sorumlulardan ödeme emri ile istenmektedir. Halbuki idare bu gibi mükelleflere ödemelerin banka kanalıyla  mı veya çekle mi ödenip ödenmediğini sorup, eğer tebliğe uygun ödeme şekli ile yapılmadıysa müteselsil sorumluya ödeme emri çıkarması yerinde olur. Tebliğe uygun ödeme yapan mükelleflere ödeme emri çıkarıp mahkemelerle uğraştırması hem zaman kaybı hem de iyi niyetli mükellefe maddi ve manevi zarar vermektedir.

 

        ÖNERİ:4-Katma Değer Vergisi Oranlarının tek oran üzerinden uygulamaya başlanması..,  Farklı ürün ve hizmetler için çok farklı şekillerde kullanılan KDV Oranlarının ticari hayatta vergi kayıp ve kaçağı ile suiistimallere sebep olmaktadır. 

 

Buna göre tüm mal ve hizmetler için kabul edilebilir ve ödenebilir bir tek sabit oranın tespit edilmesi , KDV dahil, KDV hariç şeklindeki karmaşa yaratan uygulamalara son verilerek KDV dahildir tek uygulamasına geçilmesi ve KDV  indirimlerinin iç yüzde  ile hesaplanarak yapılmasının sağlanması

  

         ÖNERİ:5- Yurt içinde ihraç kayıtlı malı nakleden nakliyeciye bu nakliye ile ilgili KDV iade ve tecil sisteminin getirilmesi (ihraç kayıtlı ürün imalatı yapan firmalar gibi)

 

        ÖNERİ:6-KDV Oranların yüksek olması vergi kayıplarını arttırıyor.Satıcı belge düzenlemediğinde Kurumlar Vergisi/Gelir Vergisi kaybı da ortaya çıkıyor.Müşteri ayrı bir indirim konusu olduğu için belge almamayı tercih edebiliyor.Oranların makul seviyeye çekilmesi ilk etapta KDV tahsilatını düşürecek gibi görünse de,alıcı ve satıcı risk almak yerine düşük oranlı KDV'li alışverişe uyum sağlayabilir ve düzenlenen belgeli satış ve dolayısıyla da KDV tahsilatı artar.

 

         ÖNERİ:7-Orman İşletme Müdürlüklerinin Maden işletmecilerinden kira ve ağaçlandırma bedeli adı altında yazı ile istemiş olduğu paralar, maden işletmelerince makbuz karşılığında KDV ayrıca belirtilmek üzere banka kanalı ile tahsil edilmektedir.

 

           Maden işletmecileri,Orman İşletme Müdürlükleri  makbuz dışında ayrıca bir fatura vermediği için,Vergi Dairelerinin yorumu nedeni ile, ödemiş oldukları  KDV ni indirim konusu yapamamaktadırlar. Bu konu da Mukelleflerce “ bu yolla ödenen KDV' nin indirilebileceğine ilişkin kazanılmış davalar olmasına rağmen” bu çelişki devam etmektedir.

 

          Maden İşletmecilerinin (özellikle ilimizde mermer işletmecilerinin) KDV iadesinde karşılaştıkları bu sorun konusunda farklı uygulamaların da ortadan kalkması açısından bir tebliğle konuya açıklık getirilmeli ve mükelleflerce ödenmiş olan KDV nin indirim konusu yapması sağlanmalıdır. Kaldı ki burada fatura vermeyen de Kamu Kurumu olan Orman İşletmeleri Genel Müdürlüğü’dür. Mükellefin mağduriyeti iki kurum arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanmaktadır.

 

         ÖNERİ:8-Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanan şirketlerden, olayın farkında olmadan mal veya hizmet alan mükellefler çok büyük sıkıntılar çekmektedir. Vergi inceleme elemanını yazmış olduğu olumsuz rapor ile SMYİB kullanan veya düzenleyen  şirketten mal veya hizmet almış olan mükellefler konudan haberdar bile değilken VEDOP ta olumsuzluk ibaresi olan şirketler listesine girerek özel esaslara tabi olmaktadırlar. İncelemelerin çok zaman aldığı Ülkemizde iyi niyetli mükellef mağdur olmaktadır. Ticareti bir yerde kilitlemektedir.

 

           Cirosu çok büyük olan bazı mükellefler  bile cüzi tutardaki bir fatura sebebi ile bu durumla karşılaşabilmektedir. Konu şu anda KDV iadesi alan şirketleri adeta  cezalandırmak şeklinde uygulanmaktadır.iade talep eden bir şirket , bu konuları çözmeye uğraşırken, KDV iadesinden vazgeçer, ticaretten nefret eder  hale gelmektedir.

 

             Bu durumda çözüm ne olmalıdır..,

           Amaç iyi niyetli mükellefi korumak olmalıdır. SMİYB kullanma veya düzenleme fiilini işleyen Gelir veya Kurumlar Vergisi Mükelleflerine bu bedel caydırıcı bir ceza ve vergi tahakkuk ettirilerek ödetilmelidir. Bu tür mükellefler en az iki yıl araka arkaya denetlenmeli aynı fiile devam edip etmedikleri saptanmalıdır. Bu denetimler sonucunda SMİYB  kullanmaya veya düzenlemeye devam ettiği belirlenen şirketlerin ticari hayatı sona ermelidir.

 

           SMİYB düzenleyen mükelleflerden  mal veya hizmet alan firmaların bu durumu inceleme sonunda saptanana kadar özel esaslara tabi tutulmamalıdırlar. İnceleme sonucunda bu filleri tespit edilen Mükelleflerde bunun maddi bedelini ödedikten sonra ard arda iki yıl denetime tabi tutulmalı ve olumsuzluk tespit edilemezse ticarete devam etmeli, aksi takdirde ticaretten men edilmelidir. Bu fiili sonucu oluşan Vergi aslı ve cezayı ödeyen mükellef  asla listelerde yer almamalıdır. İki yıl denetime tabi tutulan mükellefler bu sure bitinceye kadar özel esaslara tabi tutulmamalıdır.

            Bu yöntem SMİYB kullanan veya düzenleyen mükellefler için vergi kayıplarını ödetme, iyi niyetli ise iki yıl denetim sonrası faaliyete devam ederek varlığını sürdürme şeklinde uygulanmalıdır. Özel esaslara tabi olma önerimiz çerçevesinde kaldırılmalı ticaretin sıkıntıya girmesi önlenmelidir. Yoksa çok mükellef mağdur olmaya devam edecektir.

 

         ÖNERİ:9-SMİYB kullanan veya düzenleyen mükellefler mevcut sistem devam edecekse bu durumda olanların listesi Gelir İdaresi sitesinde yayınlanmalıdır. Amac iyi niyetli mükellefi korumaksa bu yapılmalıdır. Ya da SMMM ve YMM lere bu bilgiye erişme yetkisi verilmelidir. Bu durumda Meslek mensupları mükellefi uyaracak ve bu tur firmalardan mal ve hizmet alımı engellenecektir. Ancak 8. Nolu maddedeki önerimizin uygulanması durumunda bu maddeye gerek kalmayacaktır.

 

        ÖNERİ:10-Yerel yönetimlerin Belediye sınırları içinde tahsil edilen KDV den Yerel Yönetimlere pay ayrılması ve Belediyelerin piyasaya ödediği KDV 'nin Vergi Dairesine ödeyeceği vergilerden (Gelir Vergisi, Damga Vergisi vb.) Mahsup yapılması. "

 

Değerli Üyelerimize..,

Basın Kuruluşlarımıza ve Kamuoyuna duyurulur.

Saygılarımızla..,    

07/02/2012

BOZÜYÜK

TİCARET VE SANAYİ ODASI

  • BOZÜYÜK TSO'DAN   KDV KANUNU İLE İLGİLİ RAPOR

Bozüyük Ticaret ve Sanayi Odası Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Aydınlatma Metnine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Devam etmeniz halinde, kabul etmiş olursunuz.

Tamam
Whatsapp ile İletişime Geç